Yağmur yağıyor. Damlalara basmadan yazıyorum. Gündüz gözüne uyuyan prense benzettiğim bulutlar, mavi örtünün üzerinde, onu hiç bozmadan uyuyan prense... Eve kaçtılar hepsi...
Çocukluğumdan haberler getirmiştim, sonra masalın içinden çıkan hikayeler söze gelecekti, yüzümü kucağına koyup, evin eşyalarının yerlerini değiştirecektim yüzümde dolunaydan bir gülümseme, elimle gökyüzünde işaret ederek. İştahım kabarmıştı anlatmaya, sesinden hüzün döküldüğünde kapıda kaldı hepsi, merdiven kenarına dizilen terlikler gibi eski apartmanlarda.
Yağmur yağıyor. Ve bu bugün hiç romantik değil. Damlalara basmadan yazıyorum.
Demiştik ya baharın yerini değiştiremezsin, kış da yaşanır, ama geçer. "Günler, aylar birbirini kovaladı." dediği gibi filmde... Bahar yaklaşıyor kışın kucağında...
Çünkü gökyüzü mavi, çünkü bugün de bildiğim gibi çocukların sesinde yaşıyor kuşlar.
Ve çocukluğumuz hala sıcak...sımsıcak!
Söylemeden edemedim notu: Yağmurla konuştuklarımızı duymuş olmalısın, kuşlar söyledi diğmi!
O zaman kanatlarına takılan şarkıya kulak ver... ;)
O zaman kanatlarına takılan şarkıya kulak ver... ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder